Konser MaceraLarı 1 *Emre Aydın Konseri*

Konserleri çok severim bebişim, bi de konseri vereni seviyosam dadından yinmez, değmeyin keyfime.. :)

Geçen yaz sağda solda dolaşırken Emre Aydın'ın konseri olacağı haberini veren o mübarek afişle göz göze geldim. Emreciiime içten içe afili bi aşk beslediğim için olacak ki, konser haberini alır almaz günleri saymaya başladım. Hemen eşi dostu aradım "Haydin konsere gidelim" diye, zira sevdiğin insanlarla, sevdiğin sanatçının konseri daha da sevilesi bi hal alır düşüncesinde olan bi organizma türü olduğum içün böyle düşündüm.. neise efendim konser akşamı tam evden çıkıcaz, hava bi kapadı, bi bulut kapladı her yanı vee deerkeen yağmur çiselemeye başladı. "Aa hay Allah yağmur başladı, o zaman boşuna gitmeyelim" dediğimi sanıyosanız yanılıyosunuz kuzum :) Şemsiyeleri kaptık, çıktık yola. Konser alanına geldiğimizde yağmur birden şiddetlenmeye başladı. Bazıları çil yavrısı gibi kaçışırken benim gibi "Kar da yağsa, g*tümde donsa gitmicem ulan!" diyenler yerinden hiç kıpırdamadı tabiyki. Sonra sahneye biri çıktı ve mikrofanla "Yağmur devam ederse ne yazıkki konser iptal olacaktır." deme gafletinde bulundu ki onu da "Olmaaz uleyynn Emre Aydın'ı istiyoruuz! Em-re Ay-dın hedere hödörö!" tezahüratları ilen sahneden indirdik :)
Baktılar gitmiyoruz, yağmur da dinmek üzere, hemen alet edavatı kurdular ve Emre Aydın sahnedeki yerini aldı. Ne kadar muhteşem bi adam ve nası bi konser olduğunu anlatmama gerek yok sanırım :) Bu arada yağmur yağınca herkes kaçıştığı için en önlerde yerimi alıp, kendisinin boy boy fotoğraflarını çektiğimi de belirtmek isterim.
İşte buyrun bu da benden Emre Aydın fanlarına armağan olsun :)



Not : Başlıktan da anlaşılacağı gibi "lar" eki biçok konser maceram olduğunu göstermektedir. Bi sonraki yazım olmaz belki ama bi sonraki konser maceramı anlatan yazı kuşkusuz "Mor ve Ötesi" ile ilgili olacaktır. "Mor ve Ötesi" ile "Harun ve ötesi" hayranlarına duyurulur :P Bi de bi de söölemeden geçemicem, burdan Emreciiiime bu güzel konser için teşekkürlerimi sunuyorum ve kendisini çook öpüyorumm *YılışıkHayranPolly* :P

3D'ne 3D'ne 3D'ne bandım, bedava mı sandın para virip aldım :P


Eveet canlar ciğerleer şairin hüzünlendiren, hüzünlendirirken ağlatan, ağlatırken düşündüren duygu yüklü bu dizelerinden de anlaşılacağı üzere 3D Tv aldım ayıptır söylemesi evin her odasına.. Ev dediysek yanlış anlaşılmasın şato demek istedim.. Aldım fakat şikayetçi olduğum bi nokta var. 3D film izlicez derken, 3D gözlüklerimizle uzaylı gibi evin(şatonun) içinde dolaşmak zorunda kalıyoruz :/ takdir edersiniz ki hiçte cool(kuuull) bi görüntü çizemiyoruz :( Allam yaa.. ne zor bi durum bu bi bilseniz.. Off napıcaz biz yaa :/
Şindi buraya kadar olan kısmı okuyup tırnağını yiyen "hass.. ne diyo lan bu" diyenleri duyar gibi oldum ama napalım bebişim ya bizim de derdimiz bu işte.. :/ ehuehuee tamam lan tamam kıskanmayın hemen, her odada yok 3D Tv.. sadece kendi odama aldım ahahaha allah belamı versin :P


Önemli Not : 3D okunuşu: Tiridi (Bilmeyenler için :P)
Çok Daha Önemli Not : Bu aralar pek takılamıyorum buralarda ama şu adreste hep müzük dinliyorum ben ;)
Son Bi Not : Bi süre buraya yazmayınca beni merak edip mail atan arkadaşlara teşekkür ediyorum, burdan onları öpüyorum ve Tiridi'min karşısına geçiyorum :P

Bizde Lise Okuduk Ama Hiç Böyleleri Denk Gelmedi :P

Valla lan lise okuduk, üniversite okuduk, dersaneye gittik.. şunların bi tanesine bilem denk gelmez mi insan?!? Gelmedik vallah gelemedik.. Zaten lisede böyle tiplere denk gelmek, sınıfa bi uzaylının gelip "Merraba dünyalı biz dostuz" demesi ihtimalinden bile düşüktür zira 20li yaşların ortalarında olan bu adamların da(Bknz: Yazının üstündeki resim) lisede olmaları pek bi şaşırtıcıdır ki kendilerinin bi kere bile derse girdiğini görmedim :) Arabalarıyla okula geliyolar, bi işleri çıkıyo "Hadi koçum ben gidiyorum eyvallah" diyolar :) Bunların örtmenleri, dersleri falan yok mu yahu? Keşkem biz lisede okurken de böyle üj bej delüganlu geleydi de açaydık kollarımızı "gitme" diyeydik onlar da hep okulda kalaydı :P Off geyiğe bağladım yine.. neise işte liseye başlıcak arkadaşlara tek uyarım; bu tür dizileri izleyip de "Bizim okula da böyle yağuşuklu delüganlular gelecek hedere hödörö" diye düşünüp de sevinmeyin, o sadece dizilerde, filmlerde ya da masallar da falan oluyo, diyim ben.


Not : Efendim şindiden herkesin bayramını kutluyorum. Büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden, yaşıtlarımın da yanaklarından öpüyorum. Yakışıklı olan yaşıtlarımı daha fazla öptüğümü belirtmeme gerek yok sanırım :P Haydin i kiss you (Türkçe bilmeyen yaşıtlarım için yazdım bunu da) :P

KoKoLoJi Testi İçin Anahtar (Yorumlar)

Eveet işte sonunda o beklenen an geldi.. yattınız kalktınız "acaba soruların cevapları ne şekilde yorumlanacak, acaba testin sonucu ne çıkacak?" diye günlerce düşündünüz durdunuz uykularınız kaçtı diğğ miğğ? Hadi len ordan kendimizi kandırmayalım. Elin japonunun bulduğu dandikten bi test için bu kadar beklemeye değmezdi tabiyki de.. o yüzden cevapları vermeye gerek görmüyorum ehuehue şakka lan şakka taam veriyorum anahtarı alın açın (ooff iiiyyrenciim)

"Buradaki çöl ve deve teması kişisel bağımsızlık yolculuğunu sembolize eder. Bu senaryo sizin sevgilinizden ayrılmanız durumundaki duygularınızı açığa çıkarır. Cevaplarınız, yollarınızı ayırma vakti geldiğinde nasıl tepki vereceğinizi gösterir.
1. Deveye söylediğiniz sözcükler aşkın bittiğini fark ettiğinizde kendi kendinize söyleyebileceğiniz şeylerdir. Şöyle cesaret verici sözler mi söylediniz? “Bir şekilde başaracağız!” ya da “Merak etme, bu sonsuza kadar böyle gidemez.” Yoksa karamsar bir havanız mı vardı? “Kaybolduk, hiç umut yok, sanırım burada öleceğiz.”
2. Psikoloji terminolojisinde vaha, kişinin sorunlarını çözmesini sembolize eder. Burada karşılaştığınız kişi sizi rahatlatmış, size yardım etmiş ya da ileride ihtiyacınız olduğunda yardımını isteyebileceğiniz birisi olabilir.
3. Yolculuğun sonunda vardığınız kasaba kırık kalbiniz iyileştiğinde duygularınızın yeniden yola girmesini sembolize eder. Kasabaya vardığınızda hissettikleriniz biten aşkınız hakkındaki gerçek hislerinizdir.
4. Yeni binici sizin gizlice rekabet, kıskançlık hisleri beslediğiniz ya da için için kızdığınız birisidir. İsmini verdiğiniz bu kişi aşkta bir rakibiniz mi, yoksa bir zamanlar kalbinizi kırmış olan birisi mi?"

Cevaplarımız bu kadar beybiler. Şindi eğer üşenmiyosanız önce bunun altındaki yazıyı okuyun (Bknz : Bu yazının altındaki yazı olan KoKoLoJi Testi:P) daha sooora gelip tekrar bu yazıyı okuyarak yorumunuzu yapın. Doğru çıkarsa bana da haber verin bi zahmet zira ben testi yapmadım, keyfimi ve kahyasını bunun için yoramadım :P



Not : Bi önceki yazımının notunda litfen 98 tane mail göndermeyin demiştim, bu ricamı dinlemişsiniz ve 97 tane mail göndermişsiniz. Bunu nası ayarlayabildiniz bilemiyorum fakat takdir ediyorum ve sizleri öpüyorum :P

KoKoLoJi Testi

Bi formspring hastalığıdır aldı başını gidiyo, herşeyin b*kunu çıkardığımız gibi bununda b*kunu çıkarmak için son sürat devam ediyoruz.. muhtemelen bi süre sonra oyuncağından sıkılmış bi çocuk gibi bu siteyi de fırlatıp atacağız bi kenara. Hayır yani ne kadar meraklıymışız soru sormaya, sorulara yanıt vermeye. Bunları kimseyi eleştirmek için söylemiyorum yanlış anlaşılmasın zira benim yaptığım da bundan farklı diil. Hatta bundan 3-4 sene önce "Kokoloji" diye bi kitap almıştım. "Ne lan o?" diyenler için; bi tür kendini keşfetme oyunu diyebilirim. Bi olay örgüsü var ve sorular soruluyo, sen soruları cevaplıyosun ve aslında iç dünyanda nelere cevap vermiş olduğunu görüyosun.. "Aaa merak ettim haydin bi örnek ver Pollycan biz de bilelim" dediyseniz buyrun yazının devamına devam edin :P

"Masanızın üstü bitmemiş işlerle dolu. İş arkadaşlarınız çoktan evlerine gitmiş. Saate bakıyorsunuz. İşleriniz hiç bitmeyecek diye mi düşünüyorsunuz?
Ya da profesör dünyanın en sıkıcı konusu hakkında üç saatlik derste konuşmasını sürdürüyor. Defterinizde karalama yapmak için hiç boş yer kalmadı. Ve dersin sadece yarım saati geçti.
Beklemek kimi zaman herhangi bir anlık acıdan çok daha özel bir tür işkencedir. Can sıkıntısı ve bunalma bir araya geldiğinde en sağlam insanı bile paniğe uğratabilir. Kendinizi hazırlamak için bir dakika bekleyin ve uçsuz bucaksız çöle gidin.

1. Hiç sonu yokmuş gibi görünen ıssız ve geniş bir çölde bir deveye binmiş gidiyorsunuz. Yorgunluktan bitap düşene kadar deveyi sürdünüz. Sizi taşıyan deveye hangi sözcükleri söylersiniz?
2. Tam susuzluktan öleceğinizi düşünürken çok güzel bir vaha göründü. Ama birisi sizden önce oraya varmış. Bu diğer yolcu kimdir? Tanıdığınız birinin adını veriniz.
3. Çölde zaman çok yavaş geçiyor ve uzaktan bir kasabanın ışıkları görünene kadar sanki asırlar geçti. Nihayet varacağınız yere geldiniz. Yolculuğunuzun sonuna geldiğinizde neler hissediyorsunuz?
4. Uzun zamandır üzerinde ilerlediğiniz deveyle ayrılma zamanı geldi. Deveden inerken yeni bir sürücü geliyor ve sizin kalktığınız eyere oturuyor. Yeni binici kim? Hayatınızdaki bir başka kişiyi seçiniz."

Evet canlar sorularımız bu kadar, cevaplarınızı bi yere not edebilirsiniz, isterseniz buraya yazabilirsiniz. Cevaplarınızın ne anlama geldiğini yani yorumlamayı hemen yazmıcam biraz merak edin ehuehuee

Not : Litfen yine 98 tane mail gönderip "Ne zaman cevapların yorumunu verceksin?" demeyin. :P Cevap yorumları çook kısa bi zaman soora burda sizlerlen olacak efenim ;):)

Burdan Buyrun Beyler

İstatistiklere bakıyorum da "2010 Yılının En Çekici Erkekleri" başlıklı yazım en çok görüntülenenlerde ilk sırada gözüküyo. O kadar yağuşuklu delüganlıyı bi arada görünce dayanamadınız tık tık tıkladınız diğğ miğğ? :p O yazımda erkekler için de bi güzellik yapacağımı söylemiştim.. bazı sabırsız arkadaşlardan 150'e yakın mail aldım "Ne zaman güzellik yapıcaksın?" diye.. şakka lan şakka 98 tane mail aldım, abartı olmasın. :p Her ne ise efendim şindi güzellik yapıcam dedim ama muhtemelen bikaç güzel hatun resmi koyup sayfamı şenlendiririm diye bekliyosunuz. Eğer öyleyse daha çok beklersiniz zira benden daha güzel bi hatun tanımadığım için başkalarının resimlerini koymayı düşünmüyorum. Bunun üzerine "Ee o zaman kendi resmini koyda görelim madem çok güzelsin" diyosun diğ miğğ (Dedin duydum :P) onu da yapamıyorum çünkü sayfa kilitlenir, site çöker, 987654321 zibilyon tane erkek bana aşık olur hiç çekemem, hiçbiriylen uğraşamam.. Bunun üzerine düşündüm taşındım bu erkekler karı-kız muhabbetinden başka nelerden hoşlanır diye.. aklıma arabalar geldi. Sonra dedim ki "Ben niye güzellik yapıyorum lan onlar yapsın vee bana biraz akıl versinler" (Tabi bunu içimden düşündüm size sorarken bu kadar kaba olmıcam, zaten çok kibar bi insanımdır kibarlıktan kırılırım dökülürüm:P ) Şindi beyler konuya geliyim, ben yakın bi zamanda araba almayı düşünüyorum ama bu konuda çok bilgili olduğum söylenemez (hayret) Diyorum ki siz burdan bana tavsiyelerinizi yazın bende eğer tavsiyenizi beğenip arabayı alırsam arabayı bi tur size veriyim :P
Hıı bu arada küçük bi bilgilendirme; yaşadığım yerde yollar biraz bozuk o yüzden ferrarimi yeni sattım, ferrari al diye gelmeyin lütfen.. (Kıroyum ama para bende, biliyorum)



Önemli Not : Bu yazı boyunca verilen bütün sayısal değerler hayal ürünüdür. Gerçekle benzerlik göstermesi tamamen rastlantısaldır. İnanmayın kanmayın. :P (Ne çok dil çıkardım lan dilim kopcak şindi)
En sona da arabayı alınca nası yaptırcağımın resmini koydum. Aslında kompile arkayı yazıyla doldurcam bu sadece bi kısmı. Kıroysam günahım ne bebeyim?